Su-filtreli IR-A radyasyon yöntemini kullanan Tüm Vücut Hipertermi tedavisi ile daha etkili baş-boyun kanseri tedavisi

International Journal of Hyperthermia’de Mayıs 2016’da yayımlanan bir çalışma, baş-boyun kanserlerinde de Tüm Vücut Hiperterminin tedavi etkinliğini artırdığını göstermekte.

Hiperterminin klinik uygulamaları çoğunlukla “bölgesel”dir. Bölgesel uygulamalarda temel prensip ısıyı tömörlü bölgede yoğunlaştırmak ve normal dokuyu bunun dışında tutmaktır.

Lokal (bölgesel) hipertermide kan, tümörlü dokudan ısıyı uzaklaştırarak soğutucu olarak görev yaparken; tüm vücut hipertermide tam tersi tümöre ısınmış kanı getirerek ısıtıcı görevi görür.

kanser tedavisinde tüm vücut hipertermi, antalya, kanserde sıcak dokunuş

a) Özel lambalarla gövdeye yöneltilen Infrared-A ışınları ile cilt altı kan damarları ve içlerindeki kan ısıtılır. Bir müddet sonra sürekli devirdaim halindeki ısınmış kan ile suni olarak ateş çıkarılmış olur (40 °C’ye kadar). Tüm vücut hipertermide tümörlü dokuyu kan ısıtır. b) Lokal hipertermide çeşitli dış kaynaklarla (ultrason, radyofrekans, mikrodalga vb) sadece tümörlü bölge ısıtılır (42 – 44 °C arası). Burda kan soğutucu işlev görür.

Sol boyun bölgesinde primeri bilinmeyen yassı hücreli kanser tipinde oldukça

büyük (14 cm) bir tümörü olan 66 yaşında bir erkek hastaya, Heckel 3000 su filtreli IR-A radyasyon sistemli tüm vücut hipertermi 2 saat boyunca uygulanmış. Hedef vücut sıcaklığı 39 olarak belirlenmiş.

Tümördeki kan akımı değişikliklerini göstermek için hipertermiden 2 gün önce, hemen sonra ve 5 gün sonra perfüzyon bilgisayarlı tomografi (BT) uygulanmış.

Hipertermi uygulamasından sonra tümör kan dolaşım hacminde belirgin bir artış gözlenmiş, hatta bu artış 5. günde dahi devam etmiş.

Göğüs bölgesine uygulanan ısı tedavisi ile tümörün perfüzyonu artırılabilir

Hipertermiden 2 gün önce, hipertermiden hemen sonra ve 5 gün sonra tümörlü bölgedeki kan akım değişikliklerini gösteren perfüzyon bilgisayarlı tomografi görüntüleri.

Isı tedavisi sonrası hastaya kemoterapi eşzamanlı radyoterapi (kemoradyoterapi) uygulanmış. 35 senas radyoterapi ile eşzamanlı kemoterapi olarak yassı hücreli baş boyun kanserlerinin standart kemoterapi ilacı olan sisplatin 100 mg/m2 dozunda 3 haftada bir 2 kür uygulanmış.

Sadece 7 haftalık tedavi sonrası hastada tam klinik yanıt elde edilmiş, yani tümör hissedilemeyecek kadar küçülmüş. Tedaviden 19 hafta sonra ise tam radyolojik yanıt elde edilmiş. Daha ilginci sadece ilk 2 seans radyoterapi sonrası tümör hacmi %30 azalmış. Çalışmanın yazarlarının belirttiğine göre hasta şu an yaklaşık 2 yıldır herhangi bir hastalık belirtisi göstermeden takip edilmeye devam edilmektedir.

Sonuç olarak vücut ısısını 39 °C’ye kadar yükseltip suni olarak ateş çıkarmak, tümörlü bölgeyi hedef almasa bile, tümör dokusunda kan akımını anlamlı derecede artırdığı bu çalışma ile gösterilmiştir. Tümör kan akımının artması başta hipoksiyi (dokudaki oksijen azlığı) azaltarak kemoterapi ilaçlarının ve radyoterapinin etkinliğini artırır.

Kaynak:

Laurie J. Rich et al.

Enhanced tumour perfusion following treatment with water-filtered IR-A radiation to the thorax in a patient with head and neck cancer.

International Journal of Hyperthermia, 32:5, 539-542, DOI: 10.3109/02656736.2016.1167259

Kanser tedavisinde hipertermi kullanmanın başka bir sebebi: hipoksinin neden olduğu immünsüpresyon – bağışıklık sistemi baskılanması

Kanser tedavisinde arzu edilen başarılı sonuçların her zaman alınamamasının en önemli sebeplerinden biri, kanserin çevresindeki doku (mikroçevre) ile ilişkisinin göz ardı edilmesidir. Tümörün mikroçevresi ile etkileşimi son yıllarda kanser araştırmalarının odak noktasıdır.

Tümör mikroçevresinin normal dokulara göre daha az oksijenlendiği bilinmektedir. Dokulara iletilen oksijen oranının azalması hipoksi olarak adlandırılır.

Tümör mikroçevresinde hipoksinin şiddetli arttıkça, radyoterapi ve kemoterapi gibi klasik kanser kanser tedavilerinin etkinliği azalır. Bu da kanser hastalarının yaşam sürelerinin kısalması ile sonuçlanır.

İmmünoterapinin farklı bir şekli: hipertermi ısı ile tedavi

Tümör, çevre dokusu ile oldukça kompleks bir ilişki içindedir. Bağışıklık sistemi hücreleri bu ilişkide önemli rol üstlenirler. Hatta kimi bağışıklık sistemi hücreleri vardır ki (fibroblastlar gibi), kanserli bölgeye ulaştığında çeşitli değişikliklere uğrayıp tümörün büyüme buy viagra in canada ve yayılmasına yardımcı olabilir.

Tümör ve çevre dokulardaki hipoksinin tümör büyümesinin nasıl desteklediği, etkili bir radyoterapi ve kemoterapi uygulamasına nasıl engel olduğu birçok moleküler mekanizma ile gösterilmiştir.

Bunula birlikte, yeni çalışmalar hipoksinin yeni ve dikkat çekici bir özelliğini ortaya koymuştur:

  • bağışıklık sistemini baskılama, ve
  • tümörün bağışıklık sisteminden saklanmasına yardımcı olma

Bu noktada ılımlı = orta dereceli (tüm vücut hipertermi için 38,5 – 40 °C, lokal hipertermi için 42 – 44 °C) hiperterminin, tümörün kanlanmasına etki ederek tümör mikroçevresindeki hipoksiyi azalttığı, böylelikle bazı bağışıklık sistemi hücrelerinin etkisini güçlendirdiği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.

Bu yönüyle hipertermi, bir nevi <b>immünoterapi</b> işlevi görmektedir.

Kaynak:

Lee CT, Mace T, Repasky EA.

Hypoxia-driven immunosuppression: a new reason to use thermal therapy in the treatment of cancer?

Int J Hyperthermia. 2010;26(3):232-46. doi: 0.3109/02656731003601745.

Kanser tedavisinin tamamlayıcısı: Hipertermi

Onkoloji alanında en prestijli dergilerden olan Lancet Oncology’de 2002’de yayımlanan bu makalede;

Yazının kaleme alındığı tarihe kadar gerçekleştirilen klinik araştırmalardan ve hipertermik yöntemlerden yola çıkarak konunun önemi anlatılmış ve yol gösterici bilgiler verilmiştir.

Bu çalışmadan da anlaşılacağı üzere hipertermi, uzun süredir kanser alanında kullanılmakta ve önde gelen kanser otoriteleri tarafından da kabul edilmekte ve önerilmektedir.

Tümörlü bölgenin ısısını 40-43 santigrad dereceye kadar yükseltilmesi ile, radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavi yöntemlerinin etkinlikleri artırılabilmektedir. Bu bağlamda hipertermi, tamamlayıcı bir kanser tedavi yöntemidir.

Yeni nesil hipertermi teknolojileri, planlama sistemleri ve modelleme araçları ısıyı daha kontrollü ve homojen dağıtabilmeye olanak sağlamaktadır.

Kanser tedavisinde hiperterminin etki mekanizmaları

Birçok klinik çalışma hiperterminin radyoterapiye eklendiğinde tümörde bölgesel kontrolü (meme kanseri ve melanomda) ve genel sağkalımı artırdığını (baş-boyun kanserleri, glioblastoma ve rahim ağzı kanseri) göstermiştir.

Isı ile harekete geçen immünoterapi ilaçları (aşı gibi) veya gen tedavisiçalışmaları bu alanda umut vaad eden diğer gelişmelerdir.

Kaynak:

Wust P, Hildebrandt B, Sreenivasa G.

Hyperthermia in combined treatment of cancer.

Lancet Oncol. 2002 Aug;3(8):487-97.

Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde Hipertermi ve Radyoterapi

Baş ve boyun Viagra 100 mg pills kanserlerinin tedavisinde hipertermi ile birlikte uygulanan radyoterapinin, tek başına radyoterapi ile karşılaştırıldığı kapsamlı bir gözden geçirme ve meta-analiz çalışması.

Meta-analiz kelime anlamı açısından incelendiğinde “analizlerin toplanması” anlamına gelmektedir. Farklı çalışmalardan elde edilen sonuçların birleştirilerek daha genel bir sonuç elde edilmesi için yapılan analiz anlamına geldiği gibi bir çalışmaya ait sonuçların tekrar analiz edilmesi anlamına da gelmektedir. Bu kapsamlı meta-analiz çalışması, baş ve boyun kanserlerinde hiperterminin etkinliği için daha önce yapılmış çalışmaları derleyip, tekrar analiz edip, daha genel bir sonuca varmıştır.

Baş ve boyun kanserleri; dudaklar, yanakların iç kısmı, diş eti, damak, dil, ağız tabanı, yutak (farinks), burun delikleri derisi ve burun döşemesi kanserlerini, gırtlak (larinks) kanserini, tükürük bezleri kanserlerini kapsar.

6 farklı çalışmadan 451 hastanın verileri meta-analize dahil edilmiştir. Çalışmanın hedefi (sonlanım noktası) tedaviye tam yanıt (complete response) olarak belirlenmiş.

Baş boyun kanserlerinde hipertermi ile birlikte radyoterapi metaanaliz çalışması

Sadece radyoterapi ile tam yanıt oranı ortalama %39 olarak bulunurken, hipertermi ile birlikte radyoterapi (termo-radyoterapi) uygulandığında bu oran %62 olarak bulunmuş.

Her iki grupta tedaviye bağlı yan etki oranları benzer bulunmuş.

Sonuç olarak, baş ve boyun kanserleri tedavisi için radyoterapi, hipertermi ile birlikte uygulandığında, tedavi başarısının en önemli göstergelerinden biri olan tam yanıt oranının yaklaşık %25 artırmaktadır ve bunu da ek yan etkiye sebep olmadan yapabilmektedir. Bu nedenle baş ve boyun kanserlerinin tedavisine hiperterminin entegre edilmesi yüksek kanıt düzeyine (level 1 evidence) sahip bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kaynak:

Datta NR, Rogers S, Ordóñez SG, Puric E, Bodis S.

Hyperthermia and radiotherapy in the management of head and neck cancers: A systematic review and meta-analysis.

Int J Hyperthermia. 2016;32(1):31-40. doi: 10.3109/02656736.2015.1099746. Epub 2015 Nov 16.

Meme kanseri tedavisinde hipertermi

Onkolojinin saygın dergilerinden International Journal of Radiation Oncology’de 2015 yılında yayımlanan bu değerli çalışma, bölgesel olarak tekrarlayan meme kanseri tedavisinde hiperterminin etkinliğini göstermekte.

Bu kapsamlı sistematik değerlendirme (a systematic review and meta-analysis) için 34 çalışma incelenmiş. Daha önce tedavi görmüş, fakat kanseri bölgesel olarak tekrarlayan toplamda 2110 meme kanserli hastanın verileri değerlendirilmiş.

Hastaların bir kısmına Hipertermi (HT) ile birlikte Radyoterapi (RT)

veya Kemoterapi (KT) uygulanırken; diğer gruplara sadece RT veya KT uygulanmış. Çalışmada amaç “tam yanıt (complete response)” oranlarını değerlendirmek olarak belirlenmiş.

Hastalara ortanca olarak 7 seans HT, ortalama 42.5 santigrad derece ısı ile uygulanmış.

Lokal olarak yineleyen meme kanseri tedavisinde hipertermi eşzamanlı radyoterapi

Onkolojinin saygın dergilerinden International Journal of Radiation Oncology’de 2015 yılında yayımlanan bu bilimsel çalışma, hiperterminin meme kanserindeki etkinliğini göstermekte.

HT eşzamanlı RT uygulananlarda tedaviye tam yanıt oranı %60,2 olarak bulunurken, sadece RT uygulananlarda bu oran %38,1 olarak bulunmuştur.

HT + RT uygulanan grupta tedaviye bağlı yan etkiler de kabul edilebilir düzeyde (%5,2 -%14,4) bulunmuş.

Sonuç olarak bölgesel olarak tekrarlayan meme kanseri tedavisi için termo-radyoterapi (HT+RT), tek başına radyoterapiye kıyasla tam yanıt oranını %22 artırmaktadır ve bunu da az oranda bir yan etki ile sağlamaktadır. Hatta bu olumlu etkisi daha önce RT uygulanmış hastalarda bile görülmektedir. Bu nedenle bölgesel olarak tekrarlayan meme kanseri için termo-radyoterapi iyi bir palyatif tedavi seçeneğidir.

Kaynak

Niloy R. Datta, MD, Emsad Puric, MD, Dirk Klingbiel, PhD
Hyperthermia and Radiation Therapy in Locoregional Recurrent Breast Cancers: A Systematic Review and Meta-analysis.
Int J Radiat Oncol Biol Phys. 2016 Apr 1;94(5):1073-87. doi: 10.1016/j.ijrobp.2015.12.361. Epub 2015 Dec 21.

Sarkom tedavisinde bölgesel hipertermi ile yaşam süreleri iki kat arttı

Yüksek riskli sarkomların neoadjuvan (ameliyat öncesi küçültücü) tedavisine lokal (bölgesel = rejyonel) hipertermi eklendiğinde yaşam sürelerinin yaklaşık 2 kat artığını gösteren EORTC çalışmasının sonuçları, 2015 ESMO toplantısında sunuldu

Dünyanın en önemli kanser kongrelerinden biri olan Avrupa Kanser Kongresi’nde geçtiğimiz yıl (ECC 2015), dikkat çekici bir çalışmanın uzun dönem sonuçları sunuldu.

Bu faz-3 klinik çalışmaya tümörü bölgesel olarak ilerlemiş yüksek-riskli yumuşak doku sarkomlu 329 hasta alındı ve bu hastalar yaklaşık 10 yıl takip edildi. Tüm hastaların tümörleri asgari 5 cm boyutta ve patolojik gradları 2 veya 3 idi.

Hastalar 2 kola ayrıldı; bir gruba sadece neoadjuvan (ameliyat öncesi küçültücü) kemoterapi (NAK) uygulanırken, diğer gruba NAK ile birlikte rejyonel hipertermi (RHT) uygulandı.

Çalışmanın geçen yıl yayımlanan uzun dönem sonuçlarına göre; sadece NAK uygulanan grupta genel ortanca sağkalım 6,2 yıl olarak bulunurken, NAK ile birlikte RHT uygulanan grubun genel ortanca sağkalımı 15,4 yıl olarak bulunmuştur.

Daha önce, 2010 yılında saygın tıp dergisi Lancet Oncology’de bu çalışmanın erken dönem olumlu sonuçları Prof. Issels ve arkadaşları tarafından yayımlanmış ve uzun dönem sonuçları büyük bir merak ve umutla beklenmeye başlanmıştı.

prof issels et al lancet oncology sarcoma

Kemoterapiye hipertermi eklendiğinde, tedavi daha etkili olmakta. Hipertermi kanser hücrelerini kemoterapiye daha hassas hale getirmekte ve kanser hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından görülmelerini kolaylaştırmakta.

Sonuç olarak bu çalışmanın bulguları, bölgesel olarak ilerlemiş yüksek-riskli sarkomların neoadjuvan tedavisine rejyonel (lokal) hipertermiyi eklemeyi güçlü bir şekilde önermektedir. Çalışmanın yazarları hiperterminin bu olumlu etkisinin, ısı-şok proteinleri ilişkili immün etkilere (heat shock related immune effects) bağlı olabileceğini belirtmişlerdir.

Kaynak:

13LBA Improved overall

survival by adding regional hyperthermia to neoadjuvant chemotherapy in patients with localized high-risk soft tissue sarcoma (HR-STS): Long-term outcomes of the EORTC 62961/ESHO randomized phase III study.

Kanserde bölgesel hipertermi üzerine son bilimsel çalışmalar

Bölgesel (lokal) hipertermi yöntemi ultrasonik dalga, mikrodalga, radyo frekans, endogenetik alan ve termal perfüzyon gibi hipertermi teknolojileri ile gerçekleştirilir.

Lokal hipertermi tümör dokularının ısı yükselme sınıflandırmalarına göre üç türde gruplandırılabilir:

1- Termoterapi: Isı uzun süreli olarak 42°C–46°C’ye kadar yükseltilerek tümör dokularında hücreye verilen zararın geri dönülemez şekilde oluşması sağlanır. Bu genellikle yardımcı tedavi olarak kullanılır. Devamını Oku

Kanserde tüm vücut hipertermi çalışmalar

Kanserde tüm vücut hipertermi çalışmaları

Tüm vücut hipertermi, eşit oranda vücut sıcaklığını artırmak için biyofizik yöntemi kullanılan bir tedavidir. Bu tedavide kanser hücrelerini öldürmek ve kanserin tekrarlamasını ve yayılmasını (metastaz) kısıtlamak ve engellemek için sıcaklık kullanılır. Günümüzde tüm vücudu ısıtma yöntemleri olarak ekstrakorporeal dolaşım ısıtma, mikrodalga ısıtma kabini, ısıtma için kızılötesi radyasyon kabini ve endojenik alan tüm vücut hipertermi sistemi kullanılmaktadır. Son yıllarda hayvanlarla yapılan oldukça fazla sayıda araştırma, insan vücudunun herhangi bir toksik ve yan etki göstermeden uzun süre (60–240 dakika) 41.8°C’de tüm vücut hipertermisine dayanabildiğini göstermiştir. Ayrıca yine günümüzde kemoradyoterapi ile birlikte uygulanan hiperterminin sinerjik etkisinin tedavide olumlu sonuçlar verdiği görülmüştür. Devamını Oku